Reklam Performansı ile Bütçeni Nasıl Korursun?
Apple iOS 14.5 güncellemesini yayınladığında, Facebook ve Google gibi platformlarda reklam kısıtlamasına gitti ve bu platformlarda reklam vermek birdenbire değişken bir hâl aldı. Önceden, kampanyaların için günde 20 dolar harcayabilir, hedef parametrelerini belirleyebilir ve düzenli bir dönüşüm ve yeni müşteri hareketlerini takip edebilirdin. Ama artık bu durum böyle değil. Daha az çapraz uygulama takibi ve sürekli algoritma değişiklikleri ile bu istikrarlı akışı durdurmaya başladı.
E-ticaret markan artık zorlu ve sürekli değişen bir ücretli medya ortamında adapte olmak zorunda. Şu anda işine yarayan şeylerin sonsuza kadar işe yarayacağı garanti değil ve performansın düştüğünde bu sana tıklamalardan daha fazlasına mâl oluyor; dönüşümleri ve değerli geliri kaybedebiliyorsun. Reklamlarının performansı üzerinde tam bir kontrole sahip olmasan da kontrolü elde tutabilirsin. Sadece nelere dikkat etmen gerektiğini bilmen gerekiyor, böylece performans düşüşlerini tespit edebilir ve gelirini kaybetmeden önce gidişatı düzeltebilirsin.
Mevcut kampanyalarındaki zayıflık belirtilerini kontrol edin
Bazen performans düşüşü senin kontrolün dışında gerçekleşir. Ancak modası geçmiş veya etkisiz bir reklam stratejisi, bu "kontrol edilemeyenleri" daha da artırabilir.
Reklam performansını izlemeye başlamadan önce, izleme araçlarının Facebook ve Google'da doğru şekilde ayarlandığından emin olman gerekir. Facebook için bu, dönüşüm etkinliklerini Toplu Etkinlik Ölçümü altında önceliklendirmek, pazarlama verilerinle reklam hedeflemeni birbirine bağlamak için Dönüşümler API'sini ayarlamak ve Facebook'un Piksel kodunu web sitene yüklemek anlamına gelir. Google için ise reklamların için dönüşüm izlemeyi ayarlaman gerekir.
1. Aynı kitleyi fazla mı hedefliyorsun?
Reklamlarını aynı kullanıcılara tanıtmak kitlenin sıkılmasına neden olur. Sonunda, bu kitlenin büyük bir kısmı reklamları ile etkileşime girmeyi bırakacak ve dönüşümleri düşürecektir. Hatta reklamlarını engelleyebilirler, bu da gelecekteki reklam kampanyalarının bu kullanıcılara tekrar ulaşamayacağı anlamına gelir.
Deneyimlerimiz, aynı reklamı günde beş, altı, yedi kez görmenin bir müşterinin markan hakkındaki izlenimini olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor. Bu durum, uzun vadede potansiyel müşterilerin senden soğumasına neden olabilirken kısa vadede maliyetli olabilir. Facebook'ta reklam sıklığı, her bir kişinin reklamını haber akışında kaç kez gördüğünü ifade eder. AdEspresso 500'den fazla kampanyayı analiz etti ve sıklığı dokuz olan reklamların, sıklığı bir olan reklamlara kıyasla %161,7 daha pahalı tıklama başına maliyete sahip olduğunu tespit etti.
Aynı optimizasyon etkinlikleriyle (satın alma veya trafik oluşturma gibi) birden fazla kampanya yürütüyorsan, aynı reklamları aynı kişilere sunma riskiyle karşı karşıya kalırsın. Kampanya hedeflerine ve parametrelerine karar verirken bunu mutlaka aklında bulundurmalısın.
2. Düşük arama hacmine sahip anahtar kelimeleri mi kullanıyorsun?
Ücretli arama ağı reklamları aracılığıyla hedeflediğin anahtar kelimeleri güncel tutmuyorsan, reklam performansında düşüş görebilirsin. Arama hacmi, Google'da kampanya oluştururken kontrol edebileceğin en önemli metriklerden biridir. Bir anahtar kelimenin arama hacmi düşükse, yalnızca küçük bir kitle bu terimi arıyor demektir. Bu kitleyi tükettiğinde, etkileşim ve dönüşümlerde bir düşüş görmeye başlarsın.
Bazen düşük hacimli bir anahtar kelime, sektörünle doğrudan ilgiliyse ve hedef kitlenin bu kelimeyi arayacağını biliyorsan ilgili anahtar kelimeyi kullanman uygun olabilir. Ancak genel olarak, her ay sağlıklı miktarda trafiğe sahip anahtar kelimeleri hedeflersen güçlü performans elde edersin.
Reklam sıralamalarında, etkileşimde ve dönüşümlerde düşüş olup olmadığını takip edebilirsin
İyi performans göstermeyen veya kullanıcıları tıklamaya ikna etmeyen reklamlar, müşteri sitene çekmez. Reklam performansının düşüp düşmediğini anlamanın en kolay yolu, Facebook'taki reklam sıralamalarını ve Facebook ve Google'daki tıklama oranlarını takip etmektir.
Facebook'un reklam alaka düzeyi sıralamaları, düşük performans gösteren reklamları teşhis etmek için en iyi araçlardan biridir. Reklamlarının aynı kitle için rekabet eden diğer reklamlara kıyasla nasıl olduğunu gösteren üç ölçüt vardır:
Kalite: Kalite sıralaması, reklamının algılanan kalite açısından nasıl karşılaştırıldığını açıklamaya yardımcı olur. Reklamı görüntüleyen veya gizleyen kişiler, sansasyonel dil ve etkileşim gibi unsurlarla ölçülür.
Etkileşim: Etkileşim oranı sıralaması, reklamının beklenen etkileşim oranını rakiplerle karşılaştırır. Bu, bir kişinin reklamını tıklama, tepki verme, yorum yapma, paylaşma veya genişletme olasılığının bir ölçüsüdür.
Dönüşüm: Dönüşüm oranı sıralaması, etkileşim oranına benzer, ancak bunun yerine reklamının beklenen dönüşüm oranını karşılaştırır. Bu durumda, beklenen dönüşüm oranı, bir izleyicinin kampanyanın optimizasyon hedefini (satın alma işlemi yapmak veya web sitene tıklamak gibi) tamamlama olasılığıdır.
Reklamın bu sıralamalardan herhangi birinde ortalamanın altına düşerse, bu kitle için rekabet eden tüm reklamlar arasında en alt %35 veya daha kötü performans göstermen beklendiği anlamına gelir. İşletmen için daha fazla trafik ve satış elde etme şansınız olmaz.
Azalan tıklama oranı (TO), dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli metriktir. Bir reklama olan ilgisini kaybeden kullanıcılar tıklamayı bırakır; artık bir satın alma işlemi yapmak istemezler. Reklam sıralaman veya TO'nuz düşmeye başladığında, reklam harcaması getirinin (ROAS) yaklaşık bir hafta sonra düşmesini bekleyebilirsin. Bu, kampanyalarında ayarlamalar yapmak ve performansı tekrar rayına oturtmak için sana biraz zaman kazandırır.
Ayrıca, bu metrikleri reklamların için tek başarı ölçütü olarak kullanmamalısın. Kampanya hedeflerin müşteri kazanımı, marka bilinirliği ve dönüşümlere, yani işletmeni ileriye taşıyan daha geniş hedeflere odaklanmalıdır.
Gelir paylaşımlı E-Ticaret Modeli ile pazaryerlerinde büyümeni sağlarken #WorqBlog ile işletmenin gelişmesini destekleyecek içerikler yazmaya devam edeceğiz. Bizi takip etmeye devam et.